Yunus Emre (d. 1238 Yunusemre, Mihalıçcık, Eskişehir - ö. 1321), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf ve Alim, Anadolu'da yaşamış tasavvuf ve halk şairi, Türk İslam düşünürü. 1991 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre'nin doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır. Yunus Emre Bektaşi derviş ve erendir.
İlk yılları
Yaşamı ve kişiliği üzerine pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde büyük-küçük Türk Beylikleri'nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından Osmanlı Beyliği'nin kurulmaya başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir. Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhında bulunduysa da , onu "Bizim Yunus" yapan manevi yükselişini Hacı Bektaş Veli′nin kendisini yolladığı Taptuk Emre Dergâhı'nda yaşamıştır ve dergâha çok hizmetler etmiştir.
Diğer düşünürlerle tanışması
Beytinden anlaşıldığı kadarıyla H. 707 (M. 1307-8) tarihlerinde hayattadır.
Vefatı ve sonrası
Doğduğu yer konusundaki tartışmalar Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy ile Karaman üzerinde yoğunlaşmaktadır.Karaman'da Yunus Emre Camii'nde ziyarete açıktır. Menakıpnâmelerle şiirlerinden çıkarılan bilgilere göre Babalılardan Taptuk Emre'nin dervişidir. Hacı Bektaş ile ilgisi 'Vilayetname''den kaynaklanmaktadır. Yine şiirlerinden tasavvuf yolunu seçtiği, iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Anadolu kentlerini dolaştığı, Azerbaycan ve Şam'a gittiği, Mevlana'yla görüştüğü de bu bilgiler arasındadır.
İşlediği konularla Anadolu'da gelişen Türk edebiyatının en büyük adlarından sayılan Yûnus Emre, yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkiledi. Hece ve aruzla vezinleriyle yazdığı şiirlerinde sevgiyi temel aldı. Tasavvufla, İslam düşüncesiyle beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah'la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi; kendinden önce yetişmiş İran şairlerinin, çağdaşlarının yapıtlarında geçen kavramlara yeni bir öz, yeni bir deyiş kattı. Bu yanıyla tasavvuf düşüncesini, Alevi-Bektaşi inançlarını zenginleştirdi. O irşadı en has yol ile, şiir ile gerçekleştiren bir Hak dostu idi.
Edebi Kişiliği
Yunus bu duygu ve bilgiyle olgunlaşıp derinleşen, bazen coşkun bazense rind ve her haliyle cana yakın görünümde bir derviştir. Yunus Emre'nin şiirlerinden ve menkıbelerinden insan hayalinde canlanan simasının belli başlı çizgileri bunlardır. Yunus; duymuş, düşünmüş, inanmış ve bütün bu duyuş, düşünüş ve inanışlarını büyük bir sadelik ve kolaylıkla şiirleştirmeye muvaffak olmuştur. İslami taassubun, üzerinde durmaktan çekindiği birçok iman meseleleri ile "cennet, cehennem, sırat" ve benzeri gibi kavramlar, onun en zeki ve en hür düşüncelerine mevzu olmuştur. Şiirlerini, önceleri sehl-i mümteni denilen her dilin söyleyemeyeceği bir açıklık ve kolaylıkla terennüm edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder